9 Haziran 2011 Perşembe

Günebakan

9 Haziran 2011 Perşembe
Merhaba canım bloğum Cücük! Keyifler yerindedir umarım? Beni sorarsan-ki sorarsın bilirim-gayet iyiyim sağol. Sana en son Perşembe günü yazmışım ki ne tesadüf gene bir Perşembe gününde beraberiz seninle. Aslında bu haftamın nasıl geçtiğini tek kelimeyle ifade edecem olsam (ki neden böyle bir girişimde bulunduğumu da bilmiyorum) "yoğun" derim. Şaşırmadın biliyorum ama yoğundum. =)

"Kara Perşembe" finallerimin bittiği gündü ve önümde 5-6 günlük bir proje hazırlama süreci vardı. Bu sürece başlamadan evvel, aylar önce bana Zeliha tarafından tavsiye edilmiş "Bin- jip" izledim. Zeliha' nın film tavsiyelerinin hoşuma gitmesi bu filmle perçinlemiş oldu-ilki için (bkz: recosntruction)- Filmden kısaca bahsedecek olursak eleman evsiz herhalde, özel yöntemiyle tespit ettiği boş evlerde kalıyor gariban. Sonra alıp yürüyor film çok kısa bahsetmek istedim Cücük. =) Zaten filmin Türkçe' si de "boş ev". =) Ama bu filmi farklı kılan şey repliklerinde saklı. Farklılık var. Daha önce söylenmemiş yöntemler sezdim. Zaten sanata bakış açım da bu Cücüğüm. Hani geçmişten gelenle referans alalarak-ya da almayarak- yeni bir söylem getirmek var olanı farklı bir dille yorumlamak falan. Resimde, müzikte, heykelde, mimaride.... Evet bu filmi izledikten sonra biraz çenem düştü Cücük, kusuruma bakma... =)


Aslında diğer günlerim şu şekilde geçti: Sabah kalkıyorsun 11 gibi, işte bilgisayarın başına geçiyorsun ve çizim yapıyorsun. Arada temel ihitiyaçlarını giderip gene bilgisayarın başına geçip çizim yapıyorsun. Ne güzel değil mi al bunu 4 güne kopyala yapıştır! İnsanfsızlık etmeyeyim Cumartesi günü Validebağ Öğretmenler Evi' ne gittik. Burası yeni mekanımız Cücük! Hatta gittiğimz gün düğün vardı. İleride-hatta birazdan- adını gene duyacaksın. Cumartesi Nazlı, Cansel ve Özgür vardı. Gece eve gidip çizime gene devam ettim. =)


Salı gecesi çizimi bitirmiştim. Mail attım ozalitçiye. Ertesi gün geldiğimde hazırdı. Bu hizmetten oldukça memnun ayrıldım. Okulun bodrum katında Hicran' la paftalarımı teslime hazır hale getirdik. Ben spora geçtim ardından. Spor çıkışı evde biraz maket yaptım. Maketimi ikinci juride olduğu gibi anne ve babama yaptırıyordum Cücük. Bundan doalyı da pişman değilim. Anlatması biraz uzun sürüyor o kadar. =) Doğuş aradı beni "akşam Validebağ Öğretmenler Evi' ne gelsene" dedi. Bu teklifi refüze etmedim ve 8de buluştuk ardından Nazlı ve Gizem de geldiler. Gizem' i uzun süredir görmüyordum. Yerni erkek arkadaşından bahsetti. Beyimiz boksörmüş. =) Neyse ben akşam Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi' ndeki Yeni Türkü konserine gidecektim. 9 gibi ayrıldım oradan. Konser ortamında eski simaları gördüm Betül' le konuştuk biraz. Uğur Y. ve Emir de oradaydı. Bu arada sana bahsetmeyi kaçırdım Cücük. Bu dönemki projem Yeni Türkü' den Günebakan şarkısı ile tamamlandı desem yeridir. Kendisini toplamda en az 127 kere dinlemişimdir. Aslında benim favorim "Deliler" di ama bu projeyle Günebakan öne çıktı. Beynimde bu şarkı sürekli çalıyordu. İşte bu yüzdendir ki telepati gücüyle yolladığım Günebakan şarkısı; konserin açılış şarkısı oldu, çok mutlu oldum! Şarkının sözlerini Meral Özbek yazmıştı ki ne tesadüftür şu an adı geçen okulda rektör yardımcısı. Hoş bir raslantı oldu. Derya Köroğlu da bundan bahsetti zaten.. =) Günebakan' ı ve tabi ki Deliler' i videoya aldım. Delilerin sonunda telefonun videosu kesildi neden anlamadım saksafon solosunun son 5 saniyesini kaydedemedim ki saksafonu sevdiğim halde... Öyle işte canım Cücüğüm bir günüm de böyle geçmişti şimdi seni istirahate alıyorum...

0 yorum:

Yorum Gönder

 
◄Design by Pocket, BlogBulk Blogger Templates. Blog Templates created by Web Hosting